Friday, November 28, 2008

garfield'sız garfield

garfield'sız garfield "4:33"ün çizgi karşılığı olabilir mi? john cage'in "müziksiz müziği" minimalizmin ulaşabileceği son noktaydı ama dan walsh'un "garfield minus garfield"ı bambaşka bir şey. tamam, "az çoktur"u ispatlayışıyla minimalizme bulaşabilir ama asıl derdi bu değil.
...
mizah tarihinin en ünlü kedisi garfield'ı, adını verdiği karelerden silerek jon arbuckle'ın hikayesini anlatıyor walsh. ya da jim davis'in efsanevi karikatürlerini cover'lıyor, garfield'ı dışarıda bırakarak. kimi zaman deli saçması şeyler çıkabiliyor ortaya, ama yalnız, depresif, paranoyak bir günümüz karakteri kalıyor çoğu zaman elimizde. ve aslında yeni mizahın bayraktarlığını da yapıyor. geçtiğimiz aylarda rolling stone'un nefis bir dosyasında komedideki yeni hakim eğilim konu ediliyordu. "napoleon dynamite"tan "the office"e kadar onlarca işte punchline'lı (yani bir esprinin patladığı cümle) komedinin bir kenara bırakılması asıl mesele. artık karakterlerin susuşları, tuhaflıklar sonrası duraklamaları, söyleyecek söz bulamamaları asıl mesele. "garfield minus garfield"ın yaptığı tam da bu. hep bir eksiklik var ama garfield olmadan jon arbuckle'ın hayatına baktığımızda bir de görüyoruz ki aslında uygun olan da buymuş.

No comments:

Post a Comment