Wednesday, January 7, 2009

2008'in kahramanları

10- Nuri Bilge Ceylan
"Yol" dışında Cannes'da kaydadeğer hiçbir başarısı olmamış bir ülkeye beş yılda iki ödül getiren dev bir adam Ceylan. "Üç Maymun" kimilerine göre en iyi filmiydi, kimilerine göre ise bir hayalkırıklığı, ama aldığı ödül, hele hele yılın en zarif cümleleri arasına girecek olan "yalnız ve güzel ülkem" konuşması 2008'in unutulmazlarındandı.


.
9- Yasemin Mori
"Krizi fırsata çevirmek" diye bir şey varsa, tek tük albüm çıkan, yayınlananların da üç-beş sattığı bir ortamda Yasemin Mori'nin yaptığı çıkış tam da buna denk geliyordu. Deli dolu müziğine güvenen insanlar sayesinde Mori "Hayvanlar"ı dinleyicisiyle paylaştı. 2008'de içinde müzik olan bir muhabbetin onsuz kapandığı görülmedi.




8- Seth RogenSon iki yıl içinde onsuz bir komedi filmi çekildiğini görmüş olma ihtimaliniz çok düşük. "Knocked Up"tan "Superbad"e, kıvırcık saçlı kalın sesli bu şişman çocuğu o kadar seviyor ki Amerika, filmlerde Catherine Banks veya Catherine Heigl'la birlikte olması kimseyi şaşırtmıyor. Ne Jim Carrey'nin fiziksel patlamaları var onda, ne de Peter Sellers benzeri bir oyunculuk gücü. Ama sıradan adam hali ayırıyor Seth'i kalabalıktan.



7- Usain Bolt
2008, sıradışı sporcuların yılıydı. Bolt Pekin'de bir hafta içinde üç sprint rekoruna birden imza atarken Phelps 8 altın madalya ile tarihe geçiyordu. Nadal tenis tarihinin en nefes kesen maçında Federer'i geçerken Cristiano Ronaldo bir sezon içinde 42 gol atarak gözleri yuvalarından fırlatıyordu. Bolt sempatik imajı ve en çok da 100 metrenin son anlarında şov uğruna yavaşlamak gibi bir rock'n'roll gösterisi yüzünden meslektaşlarının adına da alıyor bu ödülü.

6- Fatih Terim
Tuhaf kadro seçimleri, daha ne kadar şişebileceğini merak ettiğiniz bir ego, sürekli medyayla çatışma... Euro 2008, Terim için bir facia olacak gibiydi. Fakat o bu sinir harbini kazanan taraf oldu. Birer birer kayıplar veren çocukları her seferinde son dakikalarda gelerek kusursuz bir karakter sergilerken kenarda Fatih Terim'in katkısını teslim etmemek mümkün değildi. Deli-Dahi çizgisinde gezinmekten zevk alışı, kenardaki tiyatrolarıyla tüm Avrupa'nın dikkatini çekişiyle Terim gerçek bir fenomendi. Sevseniz de, sevmeseniz de...

5- Issız Adam
Yılın son aylarına öyle bir bomba düşürdü ki Çağan Irmak, böylesini kendisi bile beklemiyor olmalıydı. Tekinsiz Alper ile komşu kızı Ada'nın aşkı kiminin boğazında düğüm oldu kaldı, kimisine derhal eski sevgilisini arattı, kimisinden ise nefret buldu. Şu bir gerçekti ki, kayıtsız kalmak imkansızdı bu filme. Alper de, birçok kişinin bir şekilde özdeşleştiği, birçok kişinin de gerçek hayatındaki karşılıklara cuk oturduğu, filmden sonra kimbilir kaç msn iletisinde ve facebook'ta gönderme yapılan Issız Adam olarak Türk sinemasının kült karakterlerinden birisi oluverdi.

4- Fırat
Uğur Gürsoy'un koca kafalı, saf ve kaybetmeye mahkum karakterleriyle özdeşleşildiğinde bu pek itiraf edilmez, kimse o adamların yerinde olmayı kimse istemez çünkü. Fakat Fırat'ta durum farklı, herkes onun gibi çocuğu olsun istiyor! Onu hiç anlamayan gıcık annesi ve oyunlarına almayan mahallenin çocukları arasında hep keyfini koruyan, hep güldüren ama "Anneeee!" diye ağlayışında da burkan bir karakter Fırat. Umut Sarıkaya'nın çemçük ağızlı karakterlerinin önünde Türkiye'de 2008'in kült karakteri.
...
3- Heath Ledger
Sonu yüzü kadar güzel, bahtı yeteneği kadar parlak olmadı. Varlığıyla ferahlık veriyordu, ölümü ise 2008'in en tatsız hadiselerindendi. En acısı ise, bundan çok daha fazlasını yapabilecek olduğunu bilmekti. Muhtemelen bundan bir buçuk ay sonra bir gece milyonlarca insanın gözlerini bir kez daha nemlendirecek şatafatlı bir ödül töreninde adı okunduğunda.

2- Barack ObamaAmerika Birleşik Devletleri'nin ilk siyah başkanı. Üçüncü dünyanın da kucakladığı bir başkan olarak yılın en önemli adamlarındandı. Ancak çökmüş küresel ekonomiden Ortadoğu'daki savaşa kadar öyle berbat bir ülke (ve dünya) devraldı ki, enkazın altından çıkması kolay olmayacak.




1- JokerDaha Heath Ledger'ın role geçtiğinin açıklandığı an belli olmuştu bir efsanenin yolda olduğu. Christopher Nolan'ın filmini gerçekten unutulmaz yapan ise kötü bir "tesadüf" oldu. Olağanüstü "The Dark Knight"ı bir klasik yapan performans, artık hayatta olmayan Heath Ledger'dan gelmişti. Yılın en iyi filminde yılın en iyi oyunculuğundan daha başka bir şey, yaşayan, gerçek, ama asla karşılaşmak istemeyeceğiniz kadar da psikopat bir şey. Hem komik derecede korkutucu, hem korkutacak kadar deli, hem de delice komik. Filmden çıkan kaç insan "Why so serious?" cümleleriyle yaşadı kimbilir günler boyunca, kaç kişi gözlerini kapadığında titreyerek gülen, diliyle dudağını yalayan Joker'i gördü? Herkesin kaçmak istediği değil, aslında herkesin bulmak istediği kötülüktü Joker. Ve tüm zarafeti, haşmeti, zekası, sinsiliği ve mizahıyla en güzel, en gerçekdışı, en canlı kanlı kötüsü oluverdi yılın. Eğer sinema tarihinin değilse.

No comments:

Post a Comment