Wednesday, April 1, 2009

hayat var


her filminde başka bir istanbul var reha erdem'in. sırf bu bile bir ferahlık aslında, beyoğlu'ndan başka bir yerde hayat yokmuş gibi yapan istanbullu yönetmenlerin bolluğunda.

ha, "hayat var" yazısında "ferah" kelimesinin kullanılması doğru değil. çünkü dünyanın bütün acımasızlığını hayat'ın sırtına yüklüyor reha erdem. dolayısıyla sizin de içinize oturtuyor devasa bir ağırlığı. hüzünlü doğru kelime değil, acıklı da tam tarifi olmuyor. üzüyor sizi hayat'ın hayatı, ama tamamına varmayan, gözünüzden yaş olarak akmayan bir üzüntü bu. daha ziyade bir ağırlık yaratıyor. reha erdem inatla filmin yaratabileceği duygusal patlamadan kaçınıyor. trajedilerin üzerinden atlıyor, tıpkı hayat'ın da hayattaki tüm aksiyonun yanından geçip gitmesi gibi (sokaklarda veya çimenlerde dolaşırken çevresinden akan onca ses -kurşun, gök gürültüsü, polis, uçak- dikkat çekici, ki filmin ses tasarımını da üstlenmesi, reha erdem'in buna verdiği önemi ortaya koyuyor).

büyümenin problemleri var hayat'ın üzerinde, ama yalnızlığı daha belirgin. bu yalnızlık hem terkedilmişliğin ya da kabul edilmemenin sonucu, hem de kendisinin katılma gönülsüzlüğünün. zira ona gerçekten önem veriyor gibi duran iki karakterden birisinden kaçması da bunun sonucu gibi. ama bir tek yalnızlık değil mesele, zira ucundan da olsa hayata katıldığı yerler bir şekilde daha da acı verici: koro sahnesi veya lunapark gibi. o sahnelerde daha da belirgin oluyor dışarıda kalmışlığı.

erdem'in tsai ming liang sevgisi malumdur, her fırsatta belirtir sevgisini. "hayat var" erdem'in tsai'ye en çok yaklaştığı filmi. etkileyici görselliği, dingin temposu, karakterlerine ölçülü sempatisi ve acımasız ölçüde gerçekçi yaklaşımıyla. nasıl tsai filmlerinde finaldeki imge tüm filmi sırtında taşır, "bu film bu sahne için çekilmiş" hissini yaratırsa ("delik"ten "serseri bulut"a, "yalnız yatmak istemiyorum"a böyledir bu) erdem de olağanüstü güzel bir fikirle tamamlıyor filmini.

temposundan öyküsüne kadar hiç konvansiyonel bir film değil "hayat var." ama emek vermeyi seven izleyici için bir hazine.

3 comments:

  1. ya çok izlemek istiyorum bu filmi sevgilimle ama

    ReplyDelete
  2. izleyiniz efendim, sevgilinizle izleyiniz..
    hatta alın elinize birer kadeh chivas regal öyle izleyiniz.. lunaparktaki insanlar gibi şen olasınız.. hayat bize var diyerek de kahkahalar atasınız.. eksik olmayınız, mutlaka izleyiniz Tacim efendi..

    ReplyDelete
  3. :) cok izlemek istiyorum derken, filmi cokcca kez mi istemek istiyorsunuz, coksa filmi izlemeyi cok mu istiyorsunuz, cok fazla sevgiliniz var da, hepsiyle birer kez filmi mi izliceksiniz ? merak ettim acikcasi..

    ReplyDelete