Friday, October 30, 2009

kral'ın vedası: this is it

bundan yarım yıl kadar önce michael jackson vedasını "this is it"le yapacağını açıklamıştı. hayat ya da kader, ne derseniz deyin, bir şekilde yine "this is it"le veda ediyor popun kralı. ne yazık ki başka bir biçimde.
...
michael jackson'ın 50 konserlik maratonuna hazırlanırkenki prova görüntülerini içeren "this is it" gösterimde. normalde jackson'ın kişisel arşivi için çekilen, çok çok dvd extra'ları olabilecek görüntülerin şu anda sinemalara gelişi tabii ki kral'ın ölümüyle alakalı. ama içeriğinde zamanımızın en büyük entertainer'lardan birisine dair öyle ipuçları var ki, iyi ki görmüşüz dedirtiyor.
...
filmi izlemeden önce michael jackson'ın "this is it" konserlerinin ne kadar büyük olmasını istediğini hatırlamak gerek. ölümünden sonra rolling stone'un yayınladığı bir araştırmada yakınları jackson'ın bu turu nasıl gördüğünü anlatıyorlardı. menajeri frank dileo'ya "bunu dünyadaki en büyük gösteri yapmalıyız" demiş, tur direktörü kenny ortega'ya ise "konser başladığında alkışlamalarını istemiyorum. herkesin çenesini yerlere düşürmek istiyorum" diyerek açıklamıştı vizyonunu. böyle büyük bir iddianın altını doldurmak için ne kadar incelikli çalıştığını "this is it"te görmek mümkün. michael jackson'ı aklı bir karış havada, müziği unutmuş kendi dertlerine dalmış, düşmüş bir star olarak göstermeyi seven medyayı bir kenara bırakın. michael jackson konserlerindeki her ayrıntının üzerinden defalarca geçecek kadar bilinçli ve şovuna hakim bir adam. popstarlar hakkında düşündüğümüz "her şeyi planlayan adamlar var, öndeki starlar sadece bir ürün" gibi genellemeleri paramparça edecek kadar hakim hem de.

müzik konusunda ise bundan bile mükemmeliyetçi. şarkıları stüdyoda yarattığı gibi (kendi deyişiyle de "insanların duyduğu haliyle") duyulması için inanılmaz gayret sarfediyor. davulcusuna, klavyecisine (şovun müzikal direktörü michael bearden), vokalistlerine müziğini anlatmak için dakikalarca uğraşıyor. ama bunu yaparken de sevimliliği ve kırılgan kibarlığı üzerinde. nadiren onlara kızdığını hissediyorsunuz, ama michael'ın siniri gerçekten normal insanların dünyasında şevkate denk düşecek kadar yumuşak. kulaklığındaki sesin çok yüksek ve rahatsız olduğunu söylerken "kulağım yumruklanıyormuş gibi hissediyorum," diyor mesela. "sevgiyle yapalım. sevgi. S-E-V-G-İ." michael jackson'ın tüm bu çalışmalar sırasında ne kadar formda ve sağlıklı olduğunu görmek de şaşırtıcı, dahası kahredici.
...
"bu turne gerçekleştirilebilseydi neye benzeyecekti?" sorusunun cevabını "this is it"teki görkemli çalışmalardan anlayabilir hayranlar. ama kanımca bu belgesel çok daha değerli bir şey veriyor: michael jackson gibi, çağımızın gördüğü en gizemli, en mitik kişiliklerden birisini doğal haliyle görme imkanını. ne yazık ki, michael jackson belki de akılalmaz büyüklükteki şöhretinin bir bedeli olarak hayatını kaçarak, saklanarak geçirdi. "this is it" hayranlarına michael'ı bu kadar yakından görmek için verilen ender fırsatlardan birisi. keşke bunu hayattayken de deneseydi! kendisini sevenlerden bu kadar uzakta durmasaydı, sadece müziğini ve yeteneğini değil, kişiliğini de daha yakından tanımalarına fırsat verseydi demeden edemiyor insan.

2 comments:

  1. Ben de az evvel gördüm, yazı yazmaya hazırlanıyodum. Çok güzel olmuş be, ağzım bir karış açık seyrettim.

    Şunu da teslim etmek lazım ki This is it olmuş olsa bu görüntülerin çoğuna dvd extralarında bile ulaşamayacaktık, negzel olmuş da keşke böyle olmasaydı... MJ'in an itibariyle ölmüş olduğunu filmin ortalarında idrak edebildim zaten, çogacayip.

    ReplyDelete
  2. This is it gereğinden fazla pazarlanmıyor mu?Michael'ın hayatını özetleyen bir film yapsalardı izlerdim,ama This it'i izlemek istemiyorum.Tuhaf,garip.

    ReplyDelete