Wednesday, June 16, 2010

Dünya Kupası'ndan: Brezilya - Kuzey Kore

asla taraftarları olmadım ama brezilya'nın dünya futbolunda nasıl bir dev olduğunu takdir etmemek imkansız. dünya kupasına gelişimin ilk günlerinde brezilyalı taraftarları gördükçe kabul etmiştim zaten: "bu onların oyunu."

en çok bu yüzden, dört gözle bekliyordum brezilya-kuzey kore maçını. tribünleri bambaşka bir şey olacaktı diye. oldu da. ama beklenmeyen taraf sayesinde oldu. kuzey kore'nin az sayıdaki taraftarı sayesinde.
...
200 kadar kişilik bir kuzey kore taraftar grubu vardı maçta. maçın başlamasına doğru yerlerini aldılar, ellerinde alkışlama tahtaları (var mı ki bunun bir ismi?) ya da kuzey kore bayrakları, birörnek giyinmişler tezahüratsız bir şekilde takımlarını desteklemeye başladılar. o anda değil ama devre arasında yanlarında neredeyse kendileriyle aynı sayıda batılı gazeteci vardı. kimlerdi ki bunlar?

geçen günlerde bin kadar çinlinin kuzey kore'yi destekleyeceği haberi çıkmıştı, bunlar onlar mıydı? bir başka iddia, japonya'da çalışıp oranın vatandaşlığına geçmiş olan kuzey korelilerin bir şirket organizasyonuyla geldikleriydi. orada kendileriyle iletişim kurabilen yegane kişi olan güney koreli gazetecinin hepimize yaptığı tercümeye göre ise, değillerdi. kuzey kore devleti tarafından tek tek seçilip gönderilen bir grup olduğunu söyledi bize gazeteci. bizim de ona inanmaktan başka şansımız yoktu zaten.
...
kuzey kore bu turnuvadaki en enteresan takımlardan biri, belki de birincisi. ülkenin dışa kapalılığını takımlarına da aynen uyguluyorlar. statü gereği "mecburen" verdikleri basın toplantılarında yabancı medyayla iletişimi sağlayan kişi takımın menajeri. sorular da, takımın veya teknik direktörün verdiği cevaplar da onun süzgecinden geçiyor. onun da cevapları "gereken" şekilde verdiğini tahmin edersiniz. taraftarları da, ülkeleri gibi oldukça ketumdu, büyük ihtimalle zorunluluktan. batılıların onlardan duymak istediklerini söylemediler. güney koreli gazeteci de batılı meslektaşlarını uyardı zaten bu konuda. "politika sorduğunuz anda ağızlarını kapatırlar, bir daha da açmazlar" diye.
...
maçın sonunda üzüldüler belki. ama belki de o tek gol onlara yetti. izleyen milyonlarca insanın onlara sempati duymasına ve temiz mücadelelerinin sonucunu en azından bir golle almalarına sevinmesine de... ülkeleri batıdan gelen her şeye kapalı olduğu için vatanlarında bu maçı izleyemediyseler bile...

No comments:

Post a Comment