Thursday, July 15, 2010

AİDA Şehre indi



Opera sonunda Şehr-i İstanbul'a "indi" de gidebildik. Opera'nın "Kültür Başkenti"ne inmesi zaten traji-komik. Zira AKM 1 seneyi aşkın zamandır kapalı olduğu için artık opera, bale İstanbul'da yok, tiyatro yara aldı.

Dün gece Harbiye Açıkhava Tiyatrosu'na biraz da bu özlemle gittim daha önce izlemediğim Aida'ya. Söylemeliyim ki beklediğimden çok daha fazlasını verdi Aida, görkemli dekor, dev bir kadro, danslar da eşlik edince dün gece Aida operasında dört dörtlük bir seyir zevkiyle kulakların pası silindi. "Possente, possente fthà"da trajideye ortak olsam da en çok meşhur Zafer Marşı'nın çalınması beni etkiledi. Melodinin bilindik olması bir yana sahnenin ihtişamı bir yana iki yanda çalınan trompetler de eklenince sahne gerçekten etkileyici ve çok güzeldi.

Ancak ne yazık ki ilk perdenin 10'a çeyrek kala başlaması Çarşamba günü tüm opera severleri bezdirdi. Nitekim 20 dakikalık uzun sahne araları da eklenince 4 perdelik oyun normal olarak gece 1:30'da bitti. Ertesi gün işi olan her yaştan insan izlemekle gitmek arasında kaldı ve bu da seyircinin maalesef yarısını boşalttı. Bu da bence çok normaldi ve herkesin şikayeti aynıydı: oyun neden daha erkene konulmadı? Örneğin oyun 20:30'da başlasaydı bizde gözlerimiz kapanmadan izleseydik daha çok keyif almaz mıydık?

İzlemek isteyip de yolu "Kültür Başkenti" olmayan Ankara'ya düşenler için, Aida seneye Ankara Opera ve Balesi tarafından sergilenecekmiş, duyurulur. Ha İstanbul'a gelmesini beklemeyin çünkü bir daha ne zaman "iner" belli değil zaten AKM en az bir sene daha kapalı...

No comments:

Post a Comment