Sunday, September 12, 2010

Requiem for Formula 1

Az önce formula 1 italya grand prixsini izledim.. ferrari alonso ve massa ile 1. ve 3. sıraları aldı; duble olmasa da monza'yı parti ortamına çevirebilecek bir başarı ferrari için.. ki yine öyle oldu, Schumacher'in 2006'daki zaferinden sonra evindeki ilk birincilikti bu ferrari için, önemliydi.. ama benim için f1'e olan ilgimin ve daha da önemlisi sevgimin nasıl da azaldığını da tescilleyen bir yarış oldu.. 2000'lerin ortasında (hatta başlarından beri) beri formula 1'in izlenilirliğini artırmak adına f1 yönetimi ve Fia'nın Ferrari hegemonyasını kırmaya yönelik binbir çeşit kural değişikliği sonunda meyvesini verdi, ama aksi yönde : ben dahil milyonlarca kişi bu sporu düzenli olarak takip etmeyi bıraktı.. rekabet arttı belki, daha fazla pilot şampiyonluk için yarışıyor bugün.. ama yarışların gerçekten de heyecanlı geçtiğini söylemek mümkün değil bana kalırsa.. yetenekli olsa da renksiz pilotlar bunda çok önemli bir paya sahip bence.. dünün vasat hatta vasat altı pilotlarının bugün aynı pilotajla ve sadece daha iyi bir araca sahip oldukları için (bkz. weber ve button) ilk sıralarda yer almaları f1 için pek de umut verici olmasa gerek..

evet, büyük rekabetler, hırslı düellolar yok artık bu sporda.. çok klişe biliyorum ama dayanamayıp söyleyeceğim: nerde o hakkinen-schumi rekabeti! her zaman bir ferrari taraftarı oldum, mclaren'a gıcık olurum, ama hakkinen saygı uyandıran bir rakipti.. aynı şeyi schumi'nin sonraki rakipleri için söyleyemedim hiçbir zaman.. renksiz, tatsız, heyecansız bir seyirlik oldu artık f1 benim için.. podyum sevinçleri bile eskisi değil artık, inanılmaz derecede "kuru"..

alonso'nun zaferi


schumacher'in zaferi

başa dönelim.. bugün alonso birinci oldu, ferrari için çok önemliydi, tifosiler çılgına döndü falan.. alonso nasıl kutladı peki ferrari takımı adına kazandığı ilk monza zaferini? aracının üstüne çıktı, taraftarları selamladı, indi, podyuma çıktı birkaç kez el salladı, milli marşlardan sonra aşağıdaki binlerce insanın üstüne şampanya fışkırttı, ve gitti.. bu kadar.. ve bunları yaparken yüzünde hiçbir heyecan ifadesi yoktu.. tam 91 kez birincilik yaşayan schumi ise her seferinde çılgınca sevinir ve yaşadığı duyguları tv başındaki bizlere kadar aktarırdı.. işte şimdi onun 4 yıl önceki son zaferini hatırlıyorum ve üzülüyorum..

3 comments:

  1. formula 1'i hiç çok sevmedim ama takip ettim. zamanında rekabeti bitirdi diye sevmediğim schumacher'i ben de arıyorum. adam f1'in elektriğini veren adamdı. şimdi meydan ruhsuz alonso'lara, button'lara kaldı (sırf britanyalı diye severdim button'ı da :)).

    ReplyDelete
  2. Ben 2005'ten beri takip ediyorum Formula 1'i. Ne yazık ki Schumacher-Hakinen mücadelesine yetişemedim. Sizin "sıradan" dediğiniz pilotu Webber'i tutmaya başladım 2005'te. :) 2005 Monaco GP'sinde Alonso'yu tünel çıkışında müthiş bir atakla geçmişti. Bende o andan itibaren onu destekledim. Bence bunu geçişin en zor olduğu Monaco pistinde yapabilmek sıradan bir pilotluk değildir. Schumacher de bu sene altında kötü bir araç olduğu için gerilerde. Hiçbir pilot altında iyi bir araç olmadan şampiyon olamaz. Schumacher'in ve Hakinen'in altındaki araç o zamanlar Webber'in altında olsaydı o da o zaman şampiyonluk mücadelesi verecekti. Ama şu anda Webber'de var ve o şampiyona lideri. Ve bu yarışa zevk katan pilotlardan biriydi en çok geçişi yaparak.

    Tabii ki Formula 1'in aracın iyi olmasına bağlı olarak kişilerin iyi olduğu bir spor olmasını kimse istemez. Ama gelişen teknoloji ile ne yazık ki bunun önüne geçilemedi. Ama beni halen müthiş heyecanlandıran bir spor ve her yarışı ve sıralama turlarını heyecanla bekliyorum.

    Formula 1 sevmemin diğer bir nedeni ise diğer sporlardan farkı. Geçen sene Monza'da Ferrari kazanmadı hatta puan bile alamadı ama İtalyan seyircilerin coşkusu yine bu haftaki yarışla aynıydı. Bu coşkuyu henüz İstanbul Park'ta göremedim ama kendi takımımız ve pilotumuz olduğu zaman olacağına inanıyorum. Fakat ne yazık ki bizim ülkemizde bir sporda bir top ve o topun girebileceği bir yer yoksa o spor pek de önemsenmiyor. Çok konuştum mazur görün. :)

    ReplyDelete
  3. Aynen katılıyorum, F1 kural değişiklikleriyle meymenetsiz, ruhsuz heriflerin şampiyonluğa bile adam gibi sevinmedikleri asık suratlı bir organizasyon oldu. Schumacher'in karşısına çıkan rakiplerden hiçbiri Hakkinen gibi delikanlı olamadı, hiçbir mücadele de o tadı vermedi. Bu adamlar pistte kıran kırana mücadele eder, podyumda -neredeyse- birlikte sevinirdi. Yeni yetme şampiyonlar/pilotlar düşman gibi duruyor. Alonso'ya ayrı kılım, Webber'e başka kılım. Podyuma çıkıp kendi kendilerine şampanya patlatıp asık suratlarıyla inmelerine de apayrı kılım.

    99dan beri düzenli olarak, ondan önce Olips Motorspor'dan Allah ne verdiyse şekli F1 seyrederim. 2-3 senedir seyredemiyorum, bıraktım. Kuralları bile takip edemiyorum artık.

    ReplyDelete