Sunday, February 27, 2011

Oscar 2011 tahminleri

Tekrarlamakta zarar görmüyorum, ben bir Oscar tiryakisiyim. Tam anlamıyla tiryaki hem de. Her seferinde son ödül verildikten (son kadeh içildikten) sonra koltuktan (masadan) kalkarken "ulan bir daha izlemicem (içmicem)" diyen cinsten. Ama pişman mıyım? Ödüller bu gece verildiğine göre hayır! Bunca yıl sonunda işlerin nasıl ilerlediğini çoktan fark etmiş ve "Allah'ım kendimi yakıcam, nasıl olur da nolan aday olmaz?" aşamasını çoktan geride bırakmış durumdayım. (İlk izlediğim oscarlarda "forrest gump" en iyi film dalında "pulp fiction"ı geride bırakmıştı). Ne sinik bir şekilde "yaa Oscarlar işte, hiçbir önemi yok" diyenlerdenim, ne de ortalığı ateşe veriyorum. Dozunda bir heyecan ve merak, sağlıklı bir mutluluk ve hayal kırıklığı yaşamak en iyisi. (ben de bir insanım ve bazı duyguları hissetmeye ihtiyacım var!)

Bu gece yine oturup izleyeceğim törenleri. Ne olursa sabaha karşı evin içinde hoplar zıplarım? "Toy Story 3," "Black Swan" ve "The Social Network"e ödüller çıktığında. Banksy'nin nefis belgeseli "Exit Through The Gift Shop" heykelciği götürürse (küçük ihtimal, ama akademi sürprizleri sever: Michael Moore'u hatırlayın!). Trent Reznor'ı Oscar konuşması yaparken gördüğümde!

Peki ne zaman elimdeki bira şişesini ekrana fırlatırım? Asla. Bu gece 10 iyi film Oscar için yarışıyor olacak. Neredeyse 20 yıldır takip ettiğim bu ödüllerde düzeyin bu kadar yüksek olduğunu görmemiştim. En sevdiğim üçlü "The King's Speech"in gerisinde kalsa da mühim değil. Gerçekten.

Geleneksel Oscar tahminlerimi yapıp bağlayayım konuyu. Dün gece NTV'nin Oscar anketine katılmak için girdiğimde anketin tamamlandığını gördüm, geç kaldığım için üzüldüm. Her yılki gibi iddialıydım! Ama eğer olur da bahis falan oynayacak olursanız, tepe tepe tahminlerimi kullanabilirsiniz. Yalnız yüklü para kazanırsanız bir biranızı içerim!

En İyi...
Film: The King's Speech
Bundan birbuçuk ay önce "The Social Network" bu dalın rahat galibi olacak gibi görünüyordu. Ancak önce adaylıklarda başı çekmesi, sonra da Oscar'ın en büyük habercisi sayılan Yazarlar, Yönetmenler ve Oyuncular Birliği ödüllerinin üçünde de üstünlük sağlaması, "The King's Speech"i öne çıkartmış durumda. Ben hala "Bugsy" benzeri büyük bir hüsran umsam da, işaretler Kral'ın Oscar'da da bir teşekkür konuşması yapacağı yönünde. "The Social Network"ün tek şansı "Crash" ve "The Departed"ın olduğu yıllardaki gibi daha uzun süre gündemde kalıp son bir ayda şansı azalan filmlere eklenmesi. Hatırlayın, ikisi de (biri "Brokeback Mountain" diğeri "Babel" önünde) kazanmıştı.

Yönetmen: David Fincher
Burada da ilginç bir durum var. Tom Hooper muhtemelen En İyi Film'in yönetmeni olarak adaylıkta da iddialı olabilir, ama kendisini "Chicago"nun Rob Marshall'ına ve "Shakespeare In Love"ın John Madden'ına benzetiyorum. Film ne kadar beğenilse de Tom Hooper'a En İyi Yönetmen Oscar'ını verecek kadar da saygı duyduklarına, hatta onu tanıdıklarına inanmıyorum. Oscar'da performans kadar kariyer de önemlidir. Bu anlamda Fincher'ın şansı olacaktır. Madden, Steven Spielberg'e ("Saving Private Ryan"), Marshall ise Roman Polanski'ye ("The Pianist") kaybetmişti. Polanski'nin kazandığı yıl ise asıl favori aslında Scorsese'ti, ki üçüncü favorinin gelip Oscar'ı alması gerçekten çok nadirdir, büyük sürprizdi. Bu gece eğer bir Polanski yapılacaksa adresi Aronofsky olabilir. Bu da bu geceden en büyük dileğim, ufak bir ihtimal olsa da, inanmak istiyorum.



Erkek Oyuncu: Colin Firth (The King's Speech)
Firth kazanır, tartışma yok.

Kadın Oyuncu: Natalie Portman (Black Swan)
Son yılların en parlak beşli kadın oyuncu paketi belki de burada. Ancak Natalie Portman büyük avantaj sahibi. Sebebi, "Black Swan"daki gerçekçi-ötesi performansı olduğu kadar Akademi'nin böyle meydan okumaları seven genç oyuncuları (Charlize Theron, Reese Witherspoon) takdir etmesi. Plase Annette Bening ama sanıldığı kadar bile şansı olduğunu düşünmüyorum zira oynadığı rol Susan Sarandon ("Dead Man Walking") ya da Helen Mirren ("The Queen") kadar çarpıcı değil. Natalie beyaz bir kuğu kadar hak ediyor ödülü.

Yardımcı Erkek Oyuncu: Christian Bale (The Fighter)
Eğer "The King's Speech" fırtına yaratıp her şeyi süpürürse Geoffrey Rush'ın da bir şansı olabilir. Ama madem Rush'ın Oscar'ı var, Bale'in önünde birisinin durma ihtimalini göremiyorum. Neden Justin Timberlake'in bu dalda aday olmadığını ise sadece Oscar muhafazakarlığıyla açıklayabiliyorum. Yazık olmuş nefis bir performans.

Yardımcı Kadın Oyuncu: Hailee Steinfeld (True Grit)
Bu dalın en büyük favorisi "The Fighter"ın zincirleme sigara içen ağzıbozuk annesini oynayan Melissa Leo. Ancak kendisinin saçma sapan reklam kampanyasının aleyhine işleyeceğini düşünüyorum. Artı, kendisinin oyununun abartıldığı kadar muhteşem olduğu kanısında da değilim. 14 yaşındaki Hailee ise "True Grit"in gerçek yıldızı ve 10 dalda aday bir filmin görüntü yönetmenliği dışında alabileceği yegane Oscar bu olacaktır. Sürpriz arayanlar buraya baksın.

Kurgu: The King's Speech
Görüntü Yönetmeni: Roger Deakins (True Grit)
Sanat Yönetmeni: The King's Speech
Orijinal Senaryo: Christopher Nolan (Inception
Uyarlama Senaryo: Aaron Sorkin (The Social Network)
Kurguyu "The Social Network"e, Sanat Yönetimi'ni "Alice In Wonderland"e kaptırabilir "The King's Speech." Ancak bu dalları da almazsa En İyi Film'e giden yolu tıkanmış olur. Eğer "The King's Speech"in muzaffer olduğu bir gece bekliyorsak kıyıda köşede kalan Oscar'ları da almasını bekleriz. (Ben daha dağınık ve "The Social Network" ile "Black Swan" -en iyi görüntü yönetimi mesela?- gibi favori filmlerimin de pastadan pay almasını umarım tabii.) Orijinal Senaryo ise bence Akademi'nin hayal kırıklığına uğrattığı Nolan'dan gönül alacağı dal olacak.

Kostüm: The King's Speech
Makyaj: The Wolfman
Ses Kurgusu: Inception
Ses Miksi: Inception
Görsel Efekt: Inception

Animasyon: Toy Story 3
Yabancı Film: In A Better World (Danimarka)
Belgesel: Inside Job
Kısa Film: The Confession
Kısa Belgesel: Strangers No More
Kısa Animasyon: The Gruffalo
Müzik: The Social Network
Şarkı: "I Saw The Light" (Tangled)

No comments:

Post a Comment