Tuesday, December 27, 2011

2011'in en iyi yerli albümleri

2011'e dair en iyiler listesi yapmıştım, ama o listeye dair gelen sorulardan birkaçı neden Türkçe albüm olmadığına dairdi. Aslında cevap çok az yerli albümün o listeye girebilecek kalitede olmasıydı, ama bu hiç de iyi iş yok demek değildi. Düşündüğüm bir işti, ama belki de üşengeçlik/zamansızlık dolayısıyla unutulacaktı. Oysa yazılmayı, hatırlanmayı, belki kaldığı gölgeden çıkartılmayı ya da sadece paylaşılmayı hak eden albümler vardı. Evet, genel olarak çok büyük bir tatmin yaşadığımı söyleyemeyeceğim, bunu da listenin 10 değil, dokuz albümle sınırlı kalmış olmasından görebilirsiniz. Bu albümlerden üçünün 2010'un son aylarında çıkmış olması da 2011'i iyice dramatik bir hale getiriyor açıkçası. Ama her şey o kadar karanlık değil. Zira iki tanesi dışında bunların tamamı ilk albüm. Dün Güven Erkin Erkal'ın twitter'ında paylaştığı bir bilginin ışığında düşününce ilgi çekici bir durum. Evet, belki Türk rock'ını 2000'ler boyunca taşıyan Duman-mor ve ötesi-Athena-Kurban dörtlüsünün albümleri önceki sene çıktığı için burada yoklar, ama belki de yavaş yavaş nöbet değişimi zamanı geliyordur ve bu sessizlik fırtınadan hemen önce yaşanandır. Kim bilir?

Not: Liste alfabetiktir.

Bülent Ortaçgil - Sen
Dünyadaki şarkıyazarlarını bir arada düşündüğünüzde Ortaçgil'in yeri kesinlikle en büyüklerden aşağıda değildir. Amerikalıların "national treasure" dedikleri türden bir kıymet taşıyor kendisi. Artık üstadın müziğini kendisinden başka bir şeyle açıklamak mümkün olmadığı için "Sen"in en keskin farkı daha büyük bir sound, biraz daha fazla yaylı düzenlemeleri. Ve elbette 20 yıldan beri Erkan Oğur'un var olmadığı ilk albüm olması. Sözlerde de yılın yarısını geçirdiği Bozburun etkisinin arttığı, sahilin şehire iyice baskınlaşması gerçeği var. Kişisel olarak "Light" ulaşılmazlığında görmesem de bir türlü barışamadığım "Gece Yalanları"nın ardından fazlasıyla benimsediğim bir kayıt oldu "Sen."
Kilit şarkı: Denize Doğru

Cenker - Vesaire Vesaire
"Büyüdük şimdi dertler büyük sanki dünya bizi yutacak / Duyduk ki belki giden aşklar bir gün bizi bulacak / Büyüdük, kıyamadığımız düşlerimizdi bir ara / Gördük aslında yokmuş hiçbirinde bir numara"
Son zamanlarda bir Türkçe rock anlamında bu kadar doğrudan ama güzel ifadeler duydunuz mu bilmiyorum ama Cenker'in "Vesaire Vesaire" albümünü dinlediyseniz Doğu Göçük'ün kaleminden benzer ifadeleri duymuş olmalısınız. 2010'un son günlerinde çıkmış olan albüm aslında Cenker Kardeşler'in arkadaşı Doğu'nun sözlerini müziklendirmesiyle başlayan projenin vardığı nokta. Cenker'in temiz gitarları ve şarkı yazarı işçiliğiyle maalesef gölgede kalmış, orada duran ve değerini bulmayı bekleyen bir gitarlı pop/soft rock albümü.
Kilit şarkı: Yirmi Beş

Haossaa - Haossaa
İtiraf etmeliyim ki Peyote sahnesine son bir-iki yılda gereken ilgiyi gösteremediğim için çok geç tanıştım Haossaa ile. Albümleri ise beni çarpmakta gecikmedi, ilk dinleyişte vuruldum. Belli ki bu üçlü noise rock'ı yiyip bitirmiş, onun ne olduğuna vakıf olmuş adamlar. Zira bu türü böylesi bir punk vur-kaçında, saf ve en doğrudan haliyle yapmak aslında göründüğü kadar kolay değil. Lightning Bolt başyapıtı "Hypermagic Mountain" ile yakın değerde gördüğüm bu kayıt, tahminen bir 6-7 yıl önce ABD'deki bir plak şirketinden yayınlanmış olsaydı o yıl onu pek çok listenin üst sıralarında görürdük.
Kilit şarkı: Holgar Godoni

Mabel Matiz - Mabel Matiz
"Bu karanlık sokaklar yalnız onların değil" derken haksız değil Mabel Matiz. Ne sound, ne imaj anlamında kalıplara uymayan bir güzel çocuk çıkıp kendisini dinleyecek kitleyi buluyorsa hele... Murat Yılmazyıldırım ve Yusuf Demirkol'un (Zakkum) çocukluğunu 1980'lerde yaşamış aşk çocuğu olarak tanımladığım Mabel Matiz, insanı en beklemediği anda yakalayan, dinleyenin içine çok ince bir sızı yerleştiren şarkılarıyla bu yılın en özel keşfiydi.
Kilit şarkı: Kül Hece

Melis Danişmend - Daha Az Renk
Müziğiyle dostunuz olmuş, derdinizi paylaşmış pek çok müzisyen vardır. Melis Danişmend'in ise bir farkı var, o sizin arkadaşınız olmak istiyor. Spitney Beers, yani üçnoktabir, dergiler ve gazetelere yazdığı yazılar derken Melis yıllardır göz önündeydi. Ama "Daha Az Renk"e gelene kadar potansiyelini hiç tam anlamıyla ortaya koymamıştı kanımca. 2010'un son günlerinde gelen "Daha Az Renk" sakin atmosferinin ardında müthiş bir cesaret gösterisi aslında. Evet, bugüne kadar sesini sert gitarların arkasına gizlemiş olan Melis'in çıkışı elbette cesur bir hareket, ama "Daha Az Renk"in asıl cesaret gösterisi bir şarkıyazarı olarak sözlerinde kendini bu açıklıkta ortaya sermesinde yatıyor. Bu şarkıları dinlerken bir kadının günlüğünü okuyor gibi hissediyorsunuz. Samimi sözleri ve bunu destekleyen yumuşak atmosferiyle sizinle dertleşen bir albüm "Daha Az Renk."
Kilit şarkı: Kettle

Model - Diğer Masallar
Tek kelimeyle çılgın bir yıl oldu Model için: "Umut vaadeden" bir grup olarak başladılar, "Değmesin Ellerimiz"le son yılların en büyük Türkçe rock hitine imza attılar, daha sonra malum Beyonce tartışması ve yılın sonlarına gelen Okan Bayülgen vakası. Aslında ekşi sözlük eleştirilerine kulağınızı tıkarsanız gerçek bir başarı öyküsü bu, zira bu karmaşa içerisinde kendi dinleyicisini bulmayı başardı Model. Ve "Diğer Masallar" tüm bu tantananın hakkını verecek kadar iyi. Bir grup olarak ilk albümlerinden buraya kat ettikleri mesafeden dolayı tebrik edilmesi gerekiyor Model'in. Ve bir itiraf: Bu yıl "Pembe Mezarlık" kadar sevdiğim bir Türkçe şarkı olmadı.
Kilit şarkı: Pembe Mezarlık

Nada - Oda
İki kuzen Selen Hünerli ve Miray Kurtuluş'un karanlık ve tekinsiz "Oda"sı bu yılın en özgün işlerinden biriydi. Formasyon itibariyle CocoRosie'yi çağrıştırmalarından hareketle freak folk'tan bozarak freak pop diyebiliriz yaptıkları müziğe. Zira Nada'nın yaptığı, temelde çok yakalayıcı melodilerini mümkün mertebe eğmek, bükmek, kırıp dökmek. Alışkın olmayan kulaklara zorlayıcı gelebilir, ki bu ikilinin istediği şey, ama biraz kazmaktan ve derinlere inmekten hoşlanan dinleyici için çok zengin bir albümdü "Oda." "HAOSSAA" ile bu listedeki albümler arasında evrensel benzerlerinin yanında sırıtmayacak düzeydeki iki albümden birisi.
Kilit şarkı: Gece Düştü

Neyse - Neyse
Sert müzikte sound konusunda Türk grupları belli bir seviyeye geldi, burası tamam. Şimdi artık yakalayıcı şarkı yazmanın zamanı geldi. Mesela çok beğendiğim Gren'in tosladığı bir duvar buydu. Neyse bu konuya kafa yormuş, nakarat üretebilen bir grup. Sağlam sound'larının ardında sağlam, ama arabeskliğe kaçmaacak kadar alaturka vokal melodileri var. Artık müziğini dinlenemez bir hale getirmiş olan Kurban kendine gelene kadar bu tarzdaki elimizdeki en iyi şey "Neyse."
Kİlit şarkı: Aydınlık

Timuçin Esen - Mayhoş
Timuçin Esen'i "Dizilerde oynayan karizmatik adam" olarak bilen bir hayran kitlesini ters köşeye yatıran albüm. Sözüyle, müziğiyle, kapak tasarımıyla, ama en çok bütünlüğüyle "albüm gibi albüm" yapmayı kafasına koymuş bir şarkı yazarı var karşımızda. "Yola Devam"ın atmosferini ağır ağır zirveye çıkartan Springsteen havasından "Kıyasıya"nın dozunda elektroniğine, "Boynumuz Kıldan İnce Değil"in öfkesinden "Maalesef"in hüznüne kadar zengin bir albüm "Mayhoş." Tek dezavantajı ise daha sıkı bir elemeyle dışarıda bırakılabilecek birkaç "fazlalık" şarkının varlığı.
Kilit şarkı: Yola Devam

No comments:

Post a Comment