Monday, January 9, 2012

Uggie ve sinemanın en iyi aktör-köpekleri

Altyazı dergisinin verdiği “Bir Zamanlar Anadolu’da” kurgu günlüğünde Nuri Bilge Ceylan henüz açılış sahnesindeki köpekten “İstediğim gibi oynayamadı. Halbuki eğitimli de bir köpekti,” diye bahsediyor. Sinemada hayvanların oyunculuğuna kafayı takmamış birisi için komik bir cümle olabilir. Ama dikkatli bir izleyici için bir hayvanın ne kadar iyi oynadığı bir izleyiciyi filmde tutan kritik bir nokta olabilir. Gerçekten doğru davranamamış bir hayvan, sizi saniyesinde filmden uzaklaştıracaktır. Tam tersine, iyi bir oyuncu hayvan da şüphesiz sizi filme bağlayacak, en basitinden sempatinizi artıracaktır.

Bu yıl, “The Artist”in yıldızlarından Uggie’nin Oscar adaylığı kapması için bir kampanya başlatıldı. Çok büyük ihtimalle başarıya ulaşmayacak ama ileride bu tartışmanın alevlenmesi beklenebilir, zira son yıllarda bu işin son derece ciddiye alındığını görebiliyorsunuz. Buna karşı çıkanlardan birisi olan, Awards Daily’nin editörü Sasha Stone da “onlar bunu oyunculuk için değil, ödül almak ya da dayak yememek için yapıyorlar” diyor, ki acımasız olsa da kısmen haklı. Ancak kendisi Andy Serkis’in şempanze Ceasar rolünde Oscar adayı olması için kampanya da yapıyordu!

Uggie’nin bu yılki en iyi performansı çıkardığını iddia eden eleştirmenler var. Abartılı olabilir ama şu bir gerçek, film sonrasında aklınızda kalan şeylerden birisi de onun performansı. Ben de ondan hareketle yakın tarihte oyunculuğunu ve filmde tuttuğu yeri unutamadığım beş köpeği anımsadım. Aslında bunu genel anlamda “evcil hayvan” olarak değerlendirecektim ama köpeklerle ve “son 20 yıl” ile sınırlandırmakta fayda gördüm. Altını çizmek istediğim son nokta ise bu beşlinin filmin gelişiminde kilit yere sahip olan, gerçek birer karakter olan köpekler olmaları.

5- Beginners - Cosmo
Bu yıl Jack ile birlikte parlayan bir başk yıldız da Cosmo oldu. Babasının ölümünden sonra Ewan MacGregor’ın oynadığı Oliver’a “miras” kalan Cosmo, bir anlamda ayrılamadığı ama birlikte yaşamakta da zorlandığı bir varlık olarak ana karakterimizin babasının ölümüyle özdeşleştirdiği bir canlı oluyordu.

4- Amores Perros – Richie
Inarritu’nun ilerleyen filmlerinde kullana kullana yoracağı “kesişen öyküler” filmlerinin ilki muhteşem bir başarıdır. Üç köpeğin bağladığı üç çarpıcı öykünün arasında beni en çok harap etmiş olanı manken Valeria ve Richie’si arasındakidir. Valeria’nın önce kariyerinin çöktüğü günlerdeki yegane arkadaşı, sonra da hayatının başına yıkılmasının müsebbibi olan Richie ise küçüklüğünden beklenmeyecek kadar kilit bir karakter.

3- The Artist – Jack
Uggie, Jack rolünde gerçekten filmin önemli ayaklarından birisi. Sinemanın sesli döneme geçmesiyle birlikte yönünü kaybeden George Valentin’i ayakta tutan, ona sahip çıkıp yoldaşlık eden tek dostu o. Bu listedeki ve bu yılki tartışmaları hak eden, iyi oyununun ötesinde gerçek bir karakter Uggie.

2- The Mask - Milo
Belki de 1990’ların en iyi komedi-macera filminin en zeki karakteri Milo idi. Stanley Ipkiss gibi maskesiz halinde gerçek bir kazma olan bir karakterin başını defalarca beladan kurtaran, kah hapisane duvarlarını aşan, kah ağzıyla kapıyı açıp arabadan atlayan, hatta nihayetinde maskeyi kafasına geçirip yıldızlaşan gerçek bir kahraman.

1- Wendy and Lucy – Lucy
Kelly Reichardt’ın ikinci filmi kanımca Amerikan bağımsız sinemasının 2000’lerde çıkartığı en hakkı yenmiş filmlerden birisi. Bir yanıyla “bir türlü başlayamayan yol filmi” olan bu öyküde Wendy’nin köpeği Lucy, filme adını verecek kadar etkileyici. Hem inanılmaz güzel bir köpek, hem de çok başarılı bir oyuncu Lucy. Ve o sessizliği içinde en iyi dostuna çok acı ama muhteşem bir hayat dersi verecek kadar da olgun.

3 comments:

  1. as good as it gets'teki verdel? gerçi orada üç tane ayrı köpek rol almış. bu film için de üç köpeğin kullanıldığını, hatta ikisinin boyandığını okumuştum ama demek ki doğru değilmiş.

    bir de acaba hayvanlara ödül verlmesi acaba filmlerde daha fazla, daha oyuncu, daha iyi hayvanların kullanılmasına, dolayısıyla daha fazla hayvanın sömürülmesine yol açar mı? merak etmelerdeyim.

    ReplyDelete
  2. Listede Hachiko'nun olmaması kadar vahim bir durum yok. Eğer Oscar alacaksa ilk o alır, almalı.

    Ayrıca bu işin de suyunu çıkardılar, köpek oscar aldı ben niye alamadım diye delirmesin Vali Schwarzenegger :D

    ReplyDelete
  3. Haklısınız, listeyi yaparken de Hachiko hep aklımdaydı ama iki senedir cesaretimi toplayıp filmi izleyemiyorum :) Namını biliyorum ama yine de izlemeden eklemek istemedim.

    ReplyDelete