Saturday, February 18, 2012

Feist Cakarta'da..

Feist Cakarta’ya uğradı geçen Çarşamba akşamı, yanında bir de hediyeyle..



İş çıkışı takım elbiseyi çıkarıp şort tşört moduna girdim ve konser alanına doğru yol aldım. Topu topu 500-600 kişinin konsere ilgi göstereceğini tahmin ederken salonun olduğu caddeye girdiğimde arabalar, polisler ve giriş kuyruğunda ip gibi dizilmiş yüzlerce insanı görmek gerçekten şaşırtıcıydı, park yeri bulabildiğim için şanslı addettim kendimi; saatler 6,30’u gösteriyordu. Kuyruğu tüketip içeri girebildiğimdeyse 7 olmuştu bile. Salon dolduğunda sanırım 2-3 bin Feist hayranı vardı içeride. Bir saat daha beklendi ve sahneye biri çıktı sonunda: Kings of Convenience’tan Erlend Øye! Yakınlarda dolanıyormuş, kankası Feist da “gel benimle takıl Cakarta’da” demiş. Güzel bir sürpriz oldu tabi ki.. “Cayman Islands”ı, Smiths’in “Heaven Knows I’m Miserable Now”ını ve şimdi hatırlamadığım birkaç parça daha çaldı, mutlu etti kalabalığı.



Ve nihayet esas kadın çıktı sahneye, saat 9 gibi, normalde sabır küpü olan Endonezya insanının yuhalamalarına ucundan maruz kaldıktan sonra. 7’de başlaması gereken konser 9’da başlayınca, hem de iş günü, insanlar (ben dahil) biraz bozulmuştu tabi. Neyse ki Feist son derece sempatikti ve bu tatsızlık hemen unutuldu, şarkılar hep bir ağızdan söylenmeye başladı. Endonezyalı arkadaşlarımız aslında konserden iki gün önce olan doğum gününü bol bol kutladılar, kadıncağız da sonunda “eh ben doğum günümü bir hafta kutlayayım o zaman” dedi. Cakarta’ya gelene kadar Endonezya’nın kendisine “masal ülkesi gibi” geldiğini ve burada olmaktan çok mutlu olduğunu söyledi; sanırım gerçekten hoşlanmıştı Endonezyalı hayranlarından. Konserin en hoş anlarından biri de Feist’ın konseri özel balkonlardan izleyen “ayrıcalıklı” gruba şakayla karışık “baksanıza bazıları rahat koltuklarından izliyor konseri - hey, siz oradaki üst sınıf arkadaşlar!” diye laf geçirişiydi..


Graveyard..

Gayet iyi bir setlist vardı, en sevdiğim şarkılarının (“Graveyard”, “My Moon My Man”, “So Sorry”, “Sea Lion Woman”, “A Commotion”, “Caught A Long Wind”) tümünü çaldı. İki kez bis yaptı, son biste Øye’yi aldı yanına, birlikte söylediler güzel güzel, birlikte selamladılar kalabalığı ve ayrıldılar. Toplam 2 saate yakın sürdü konser; kendi adıma biraz uzun olduğunu hissettim ama orada olan herkesin hafızasında güzel bir yer edindiğini, damağında hoş bir tat bıraktığını tahmin ediyorum.




Endonezyalı Feistsevenler..


Bir hayranının verdiği doğum günü hediyesi fuları açarken..




Erlend Øye ile yaptığı düet..





No comments:

Post a Comment