Sunday, April 3, 2016

İlk çeyrek: 2016'nın en iyi albümleri


David Bowie - Blackstar 
Bu yıl, şu ana kadar sanat dünyasından kahreden haberlerle geçiyor, ama hiçbiri, David Bowie'nin vedası kadar acıtmadı. Onun müzik (ve sanat, ve sinema, ve popüler kültür...) tarihi için önemi şöyle dursun, hala bu kadar üretken, yenilikçi ve yaratıcı olabildiği bir albümü yayınladıktan günler sonra gitmesini kabullenmek güç. Kendrick Lamar'dan, Scott Walker'dan, serbest cazdan ve atonal müzikten beslendiği "Blackstar," David Bowie kariyerinin en iyi 10 albümünde rahatlıkla yer bulur kendine. 2016'nın en iyisi olması çantada keklik zaten. Herhangi bir kaydın bu yoğunluğu aşabilmesi hiç de kolay olmayacak. 

Rihanna - Anti 
Single'larına diyecek yok ama Rihanna, hiçbir zaman iyi bir albüm sanatçısı sayılmazdı. "Anti," kanımca bütünlüğü ve atmosferiyle Rihanna'nın en "albüm gibi albümü." Herkes "Work"ü bilse de, albümün gücü, geride kalan düşük tempolu parçalarının ruhunda. Benim için yılın sürprizi, ama aynı zamanda yılın ilk çeyreğindeki en güzel albümlerden birisi. 

Savages - Adore Life 
Savages'ın ilk albümünü sevmedim diyemem, ama herkes kadar da sevdiğimi söyleyemem. "Adore Life," Londralı grubun ilk albümündeki vaadi karşılayan, sert, öfkeli, yakalayıcı bir kayıt. Daha önce de bir yerlerde söylemiş olmalıyım: Bugünün müziğinde beyaz genç erkeklerin hikayeleri git gide daha az ilgimi çekiyor. Kadınların söyleyecek çok daha fazla sözü var. Savages o sözü sakınmayanlardan. 

Porches - Pool 
New York'lu müzisyen Aaron Maine'i 2014'teki harika şarkısı "Forgive" ile tanımıştım, hatta o yılın en güzel şarkıları listeme de dahil etmiştim. "Pools," bir tarafıyla 1980'ler ritimlerini içeren bir "havuz başı" partisine yakışacak bir kayıt, ama daha karanlık, hüzünlü yerlere gitmekten de çekinmiyor. Öte yandan The War On Drugs, Merchandise gibi yeni dönem soft rock sound'unu sevenleri de tavlayacak bir hali var. 

Kendrick Lamar - untitled unmastered. 
Geçen yılın en iyi albümünü yaptıktan sonra biraz oturup soluklansa kimse bir şey diyemezdi. Ama Kendrick kıyıda köşedeki şarkılarını, albümlerine sığdıramadığı fikirlerini, b-side'larını topladı ve yayınladı. Ve bu kayıt bile, Kanye West'in yıllarca uğraşıp "tüm zamanların en iyi albümü olacak" diye gazladığı (ama haftanın albümü bile olamayan) "The Life of Pablo"su ile Macklemore & Ryan Lewis'in "This Unruly Mess I've Made"inden kat be kat daha iyi oldu. 

The Prettiots - Funs Cool 
New York'lu iki (bazen de üç) genç kadın, kısa ve yakalayıcı şarkılar söylüyor, üzerine bir de zekice sözler yazıyor. Bu kombinasyon yıllardır kazandırır, The Prettiots'ın ilk albümünde de sekmedi. Biraz Girlpool'un daha kulak kesmeyeni, Hinds'ın daha eğlencelisi denebilir The Prettiots için. "Güldürürken düşündürüyorlar" ve günümüzde bu da hiç az şey değil. 

No comments:

Post a Comment